Telefon
Linkedin
WhatsApp
İnstagram

Terapiye gitmek, yardım istemek, iyi hissetmemek, ağlamak, duygular hakkında konuşmak ve benzeri ihtiyaçlar herkes için normal olan ihtiyaçlardır. Eğer kafanızda bir soru işareti var ise bunu konuşmak ve çözmek sağlığınız için en uygun olanı olacaktır. Çözüm için konuşalım mı?

  • psk.izelyazan@gmail.com
  • 0 (501) 376 02 30
Hakkımda

Hakkımda

Merhaba, ben İzel Yazan. Psikoloji bilimine olan tutkum ile eğitimlerimi tamamladıktan sonra danışan almaya başladım. Şu an aktif olarak hem online ve yüz yüze danışan görüyor hem de deneyimsel öğrenme tabanlı eğitimler veriyorum. Seanslarımda, her danışanın kendisini rahat hissetmesi için özelleştirilmiş bir yaklaşım sergiliyorum. Buna ek olarak, terapi yöntemlerim arasında Bilişsel Davranışçı Terapi ve ...

[ 2 ]
2 Yıllık Tecrübe
[ 200 ]
Mutlu Danışanlarımız
[ 6000 ]
Seans
[ 30 ]
Katılım Belgesi & Sertifika

Geri bildirimlerinizi bizimle paylaştığınız için teşekkür ederiz. :)

Sık Sorulan Sorular

Psikoterapi Nedir?
Psikoterapi, bireylerin zihinsel, duygusal ve davranışsal sorunlarını çözmek, duygusal iyilik hallerini artırmak ve yaşamlarını geliştirmek amacıyla kullanılan bir terapi yöntemidir. Bir terapist rehberliğinde, bireyler terapi süreci boyunca duygularını, düşüncelerini ve davranışlarını keşfeder, farkındalık geliştirir ve değişim sağlar. Psikoterapi, çeşitli terapi yaklaşımları, teknikler ve yöntemler kullanılarak gerçekleştirilebilir ve genellikle bireye özel bir yaklaşım benimsenir.
Psikoloğa ihtiyacım olduğunda nasıl anlayacağım?
Bir psikoloğa ihtiyacınız olduğunu fark etmek, bazen zor olabilir, ancak şu belirtiler bu yönde bir ihtimal olabileceğini gösterir: Yoğun duygusal değişimler: Kendinizi sık sık üzgün, endişeli, sinirli veya öfkeli hissediyorsanız, duygusal bir desteğe ihtiyacınız olabilir.Sosyal geri çekilme: Sosyal aktivitelerden uzaklaşıyor veya sosyal çevrenizle etkileşimde zorluk yaşıyorsanız, bu bir sinyal olabilir.İş veya okul performansında düşüş: Özellikle normalde başarılı olduğunuz bir alanda düşüş yaşıyorsanız, bu, zihinsel sağlık sorunlarına işaret edebilir.Uykuda sorunlar: Uyku problemleri (uyuyamama, sık sık uyanma veya aşırı uyku) zihinsel sağlık sorunlarına işaret edebilir.Bedensel belirtiler: Sık sık baş ağrısı, mide rahatsızlıkları, yorgunluk, kas ağrıları gibi bedensel belirtileriniz varsa, bu, stres veya diğer psikolojik faktörlerden kaynaklanıyor olabilir.Kötü alışkanlıklar: Alkol veya madde kullanımı, aşırı yeme veya egzersiz, kendinize zarar verme gibi kötü alışkanlıklar, zihinsel sağlık sorunlarını gösterebilir. Bu belirtilerden bir veya birkaçını yaşıyorsanız, bir psikologdan yardım almak için düşünebilirsiniz.
Psikolog ve psikiyatrist arasındaki fark nedir?
Psikolog ve psikiyatrist, her ikisi de zihinsel sağlık alanında çalışan uzmanlardır, ancak eğitim, lisanslama ve uygulama alanları açısından bazı farklılıklar bulunmaktadır. Eğitim ve Lisanslama: Psikologlar, genellikle psikoloji alanında lisans ve/veya yüksek lisans veya doktora derecesine sahip olan uzmanlardır. Psikiyatristler ise tıp fakültesi mezunudur ve ardından uzmanlık eğitimi olan psikiyatri dalında uzmanlaşmıştır. Psikologlar, psikolojik değerlendirmeler yapabilir, terapi ve danışmanlık hizmetleri sunabilir. Psikiyatristler ise tıbbi değerlendirmeler yapabilir, psikotrop ilaçlar (ilaçlar) reçete edebilir ve psikoterapi de sunabilir. Yaklaşım ve Tedavi: Psikologlar, genellikle bilişsel davranışçı terapi, psikanaliz, insanist yaklaşımlar gibi çeşitli psikoterapi yöntemlerini kullanabilir. Psikiyatristler ise psikoterapi dışında psikofarmakoloji (ilaç tedavisi) de uygulayabilir ve tıbbi yaklaşımları terapilerine entegre edebilirler. Uygulama Alanları: Psikologlar, hastanelerde, kendi özel muayenehanelerinde, akademik kurumlarda, işyerlerinde, okullarda, danışmanlık merkezlerinde vb. birçok farklı ortamda çalışabilirler. Psikiyatristler ise genellikle hastaneler, klinikler ve tıbbi merkezlerde çalışırlar. Odak Alanları: Psikologlar, genellikle duygusal, bilişsel ve davranışsal sorunların değerlendirilmesi ve tedavisi konusunda uzmanlaşabilirler. Psikiyatristler ise psikolojik sorunların yanı sıra, beyin kimyası, nörotransmitterler ve biyolojik faktörler gibi fizyolojik ve tıbbi yönleri de değerlendirebilirler. Sonuç olarak, psikologlar ve psikiyatristler, zihinsel sağlık alanında çalışan uzmanlardır, ancak farklı eğitim ve uzmanlık alanlarına sahiptirler ve farklı tedavi yöntemleri kullanabilirler. Hangi uzmana başvuracağınıza karar verirken, ihtiyaçlarınızı, bütçenizi, tercihlerinizi ve sağlık durumunuzu dikkate almanız önemlidir.
Psikoterapinin süresi ve sıklığı nedir?
Psikoterapinin süresi ve sıklığı, terapiye başlayan bireyin ihtiyaçlarına, terapi yaklaşımına, terapistin önerilerine ve bireyin terapi hedeflerine bağlı olarak değişebilir. Genel olarak, psikoterapinin süresi ve sıklığı şu faktörlere bağlı olarak belirlenir: Bireyin Durumu ve Hedefleri: Bireyin terapiye başlama nedenleri, mevcut durumu, hedefleri ve terapi beklentileri, terapinin süresi ve sıklığını etkiler. Bazı bireyler kısa süreli ve yoğun bir terapi süreci tercih ederken, bazıları daha uzun süreli ve düzenli bir terapi süreci gerektirebilir. Terapi Yaklaşımı: Psikoterapi, birçok farklı yaklaşım ve yöntem kullanılarak gerçekleştirilebilir. Bazı terapi yöntemleri daha kısa süreli, odaklı ve yoğun bir terapi sürecini gerektirebilirken, bazıları daha uzun süreli ve sürekli bir terapi sürecini gerektirebilir. Terapistin kullanacağı yaklaşım, terapinin süresi ve sıklığına da etki edebilir. Sıklık: Psikoterapinin sıklığı, haftalık veya ayda bir gibi farklı seviyelerde olabilir. Başlangıçta terapinin sıklığı genellikle haftalık olarak planlanır, ancak terapi ilerledikçe seanslar azaltılabilir ve daha seyrek hale getirilebilir. Bazı durumlarda, terapi daha yoğun bir sıklıkta (örneğin haftada birkaç kez) veya daha az sıklıkta (örneğin ayda bir) planlanabilir. Terapinin İlerlemesi: Terapi süreci, bireyin ilerlemesine bağlı olarak değişebilir. Bazı bireyler belirli hedeflere ulaştıktan sonra terapinin sıklığını azaltabilir veya tamamen sonlandırabilirken, bazıları daha uzun süreli bir terapi sürecine ihtiyaç duyabilir. Bu nedenlerle, psikoterapinin süresi ve sıklığı bireye özel olarak belirlenir. Terapistinizle birlikte terapi hedeflerinizi ve sürecini değerlendirerek en uygun süre ve sıklığı belirleyebilirsiniz. Terapi süreci boyunca süre ve sıklık, ihtiyaçlarınıza, ilerlemenize ve terapi hedeflerinize göre değiştirilebilir.
Psikoloğa gitmenin bana nasıl bir yararı olur?
Psikoloğa gitmenin size potansiyel olarak sağlayabileceği yararlar şunlardır: 1. Duygusal ve zihinsel sağlığın geliştirilmesi.2. Duygusal sorunlarının çözülmesi ve psikolojik semptomların azaltılması.3. Stres, kaygı ve depresyon gibi duygusal zorlukların yönetilmesi.4. Düşüncelerin, duyguların ve davranışların daha iyi anlaşılması.5. Kişisel farkındalığın artırılması ve özgüvenin geliştirilmesi.6. İlişkilerin ve iletişim becerilerinin güçlendirilmesi.7. Kişisel hedeflerin belirlenmesi ve ulaşılması.8. Kendi kendine zarar verme veya intihar düşünceleri gibi acil durumların yönetilmesi.9. Yaşam kalitesinin artırılması ve genel refahın geliştirilmesi. Unutmayın ki her bireyin terapi süreci farklıdır ve herkes için farklı yararlar sağlayabilir. Psikologlar, bireyin ihtiyaçlarına ve hedeflerine göre terapi sürecini yönlendirir ve destek sunar.
İlaç alıp kolayca kurtulmak varken neden psikoloğa gitmeliyim?
Psikolojik sorunlar ve zorluklar karmaşık ve çok yönlü olabilir. İlaçlar bazen psikolojik semptomların yönetiminde yardımcı olabilir, ancak psikoloğa gitmenin de birçok değerli yönü bulunmaktadır. İşte ilaç alıp kolayca kurtulmanın yerine psikoloğa gitmenin neden tercih edilebileceğine dair bazı nedenler: Kök Nedenlere Ulaşma: Psikolojik sorunlar genellikle kök nedenlere dayanır ve sadece semptomları bastırmak yerine bu kök nedenlerin ele alınması önemlidir. Psikoloğunuz, duygusal, zihinsel ve davranışsal düzeyde sorunların kök nedenlerini keşfetmenize yardımcı olabilir ve bu nedenlere etkili bir şekilde müdahale edebilir. Bireysel ve Kişiselleştirilmiş Yaklaşım: Psikologlar, bireye özel bir yaklaşım benimser ve terapi sürecini bireyin ihtiyaçlarına, hedeflerine ve yaşam koşullarına göre şekillendirir. İlaçlar ise genellikle genel bir yaklaşım ile belirli semptomlara yönelik etkiler sağlar. Psikoterapi, bireyin kendini daha iyi anlamasına, duygularını ve düşüncelerini daha iyi yönetmesine ve yaşamında değişim yapmasına yardımcı olabilir. Uzun Vadeli Sonuçlar: Psikoterapi, uzun vadeli sonuçlar elde etme potansiyeline sahiptir. Sadece semptomları hafifletmek yerine, psikoterapi bireyin içgörüsünü artırabilir, olumsuz düşünceler ve davranış kalıplarını değiştirebilir ve bireyin yaşam kalitesini ve refahını genel olarak artırabilir. Kendini Keşfetme ve Kişisel Gelişim: Psikoterapi, bireyin kendini daha iyi keşfetmesini, daha derin bir özgüven ve özsaygı geliştirmesini, duygularını ve düşüncelerini daha iyi anlamasını sağlayabilir. Bu süreç, kişisel gelişim ve büyüme için önemli bir fırsat sunar. Uzun Vadeli Stratejiler Geliştirme: Psikologlar, bireye duygusal ve zihinsel zorluklarla başa çıkma stratejileri geliştirmede yardımcı olabilir. Bu stratejiler, bireyin gelecekte benzer zorluklarla daha etkili bir şekilde başa çıkmasına yardımcı olabilir ve uzun vadeli bir iyilik hali sağlayabilir. Sonuç olarak, ilaçlar bazen psikolojik semptomların yönetiminde etkili olabilir, ancak psikoloğa gitmenin farklı ve değerli bir yaklaşım sunduğunu unutmamak önemlidir. Psikoterapi, bireyin kendini daha iyi anlaması, kök nedenlerle çalışması, uzun vadeli sonuçlar elde etmesi, kişisel gelişim ve stratejiler geliştirmesi gibi avantajlar sunabilir. Ayrıca, psikoterapi, ilaçların yan etkileri veya bağımlılık riski olmadan, doğal bir yöntemdir. Her bireyin ihtiyaçları farklı olduğundan, psikologunuzla beraber en uygun tedavi yaklaşımını belirlemek önemlidir.
Arkadaşım varken neden psikologla konuşmalıyım?
Arkadaşlarınızla konuşmak ve destek almak önemli bir kaynaktır. Ancak, psikologlarla konuşmanın da birçok avantajı vardır. İşte arkadaşınıza nazaran psikologla konuşmanın bazı nedenleri: Profesyonel Yardım: Psikologlar, eğitimli ve deneyimli profesyonellerdir. Psikoloji alanında uzmanlaşmışlardır ve size objektif bir bakış açısı, derinlemesine bir anlayış ve etkili terapötik yaklaşımlar sunabilirler. Gizlilik ve Güvenilirlik: Psikologlar, etik kurallara ve gizlilik prensiplerine bağlıdır. Konuşmalarınız gizli tutulur ve güvenli bir ortamda gerçekleşir. Arkadaşınızın duygusal veya kişisel ilişkisi olduğu durumlarda, psikologun bağımsız ve tarafsız bir bakış açısı sunabilir. Profesyonel Perspektif: Psikologlar, belirli terapi yöntemleri, teknikler ve stratejiler kullanarak size rehberlik edebilir. Kendi deneyimlerine dayanarak değil, bilimsel temelli ve kanıta dayalı bir yaklaşımla size yardımcı olabilirler. Uzun Vadeli Sonuçlar: Arkadaşlarınızla konuşma, kısa vadeli rahatlama sağlayabilirken, psikoterapi uzun vadeli sonuçlar elde etmeye odaklanır. Altta yatan nedenleri anlamak, kök problemleri çözmek ve kişisel gelişim için uzun vadeli bir yaklaşım sunabilir. Odaklı Zaman ve Alan: Psikoterapi seansları, sizinle ve sizin hedeflerinizle ilgilidir. Arkadaşınızın kendi hayatına, sorunlarına ve konularına dikkat etmek zorunda olduğu gibi bir zaman ve alan yaratır. Psikologla çalışmak, size özel ve dikkatli bir terapötik ilişki sunabilir. Unutmayın ki, arkadaşlarınızın desteği değerlidir, ancak psikologla konuşmak da size özel avantajlar sunabilir. Her bireyin ihtiyaçları farklıdır ve psikologla çalışmak, kendi psikolojik ihtiyaçlarınıza uygun bir tedavi yaklaşımı sunabilir.

Kitap Önerileri

SİZLERİ BEKLİYORUZ

Size Ulaşalım

Bilgilerinizi bırakın, en kısa sürede size ulaşalım.

Size Ulaşalım